Yeşilçam’ın efsane ismi Türkan Şoray, Bircan Usallı Silan’ın yeni kitabı “Dört Yapraklı Yonca”da yıllar boyu hafızalara kazınan partneri Cüneyt Arkın’la ilgili duygularını ilk kez bu kadar açık ifade etti. Burçak Evren’in Aydınlık gazetesindeki köşesinde yer verdiği değerlendirmeye göre, Şoray’ın sözleri, Arkın’a duyduğu derin bir hayranlığı ve belki de dillendirilmemiş bir platonik aşkı ortaya koyuyor.
“Dünyanın En Yakışıklı Adamlarından Biriydi”
Kitapta, “Cüneyt Arkın’a çok hayran olduğun söylenir. Doğru mu?” sorusuna Şoray, “Bence dünyanın en yakışıklı adamlarından biriydi. Çok beğeniyorum” şeklinde samimi bir yanıt veriyor. Ancak bu itirafın ardından gelen sözler, Şoray’ın bu duygularını kariyeriyle sınırlandırdığını gösteriyor:
“Ne kadar çok beğensem de bizim aşklarımız hep kameranın motor sesiyle başlar, stop sesiyle sona ererdi.”

Kalpte Saklı Bir Aşk mı Vardı?
Kitabın yazarı Silan, Şoray’ın bu yanıtına kendi yorumunu da katarak, ikili arasında söze dökülmeyen ama hissedilen büyük bir duygusal bağ olduğunu öne sürüyor: “O adama aşıksın, o da sana ama birbirinize söyleyemiyorsunuz. Kamera önünde yaşanan aşklar nasıl da gerçektir…”

Naif, Cesur ve Samimi Anlatım
Kitap yalnızca mesleki anıları değil, Şoray’ın özel yaşamına dair bilinmeyenleri de barındırıyor. Özellikle kızı Yağmur’un doğumuna dair Şoray’ın şaşkınlıkla anlattığı anekdotlar, yıldızın hayatın gerçekliğine dair kırılgan yönlerini de gözler önüne seriyor. Silan’ın beklenmedik ve zaman zaman mahrem soruları, okuyucuya gerçek bir nehir söyleşi değil, içten bir dost sohbeti izlenimi veriyor.
Şoray’ın Duygusal Derinliği
“Sevgi konusunda çocukluğumdan gelen bir açlığım var” diyen Şoray, hem kişisel geçmişi hem de mesleki hayatı boyunca yaşadığı duygusal iniş çıkışları, kamerayla iç içe geçen bir yaşamın nasıl yalnızlaştırabileceğini çarpıcı bir dille aktarıyor.