Ünlü oyuncu Nejat İşler, 19 gün önce kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan Narin cinayetine dair önemli açıklamalarda bulundu. İşler, yaşanan olayın ardından sosyal medyada paylaştığı mesajında, “Biz millet olmayı bıraktık ve kabile devleti olmayı karar verdik galiba. Millet olmayı hatırlayacağız. Kabileler, tarikatler, cemaatler falan filan değil. Millet olmayı hatırlayacağız. Koruyamadık çocukları, bizim suçumuz” ifadelerini kullanarak toplumun birlikteliği ve sorumluluğu konusundaki eksikliklere dikkat çekti.
Narin Cinayetinde Türkiye'nin Büyük Üzüntüsü
Türkiye, kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedeni bulunan Narin’in trajik ölümüyle sarsıldı. Bu olay, toplumun hemen her kesiminde derin bir infiale neden oldu ve kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Ünlü oyuncu Nejat İşler de, bu acı olay karşısında sessiz kalmadı ve Narin cinayetinin toplumun kaybedilmiş değerlerini yansıttığını ifade etti.
Nejat İşler'den Çarpıcı Tepki
Narin cinayetinin ardından ünlü isimler de bu trajediye karşı duyarsız kalmadı. Ünlü oyuncu Nejat İşler, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Koruyamıyoruz çocuklarımızı. Bizim de suçumuz var. Biz millet olmayı bıraktık kabile devleti olmaya karar verdik galiba. Öyle olunca da kabile kuralları geçerli oluyor" şeklinde ifadelerde bulundu.
"Kabile Devleti Olmaya Karar Verdik"
İşler, açıklamasında şunları ekledi: "Bugün evden bu yüzden çıktım, sıkıldım artık. Koruyamıyoruz çocuklarımızı. Bizim de suçumuz var. Büyük büyük laflar edilebilir. Biz millet olmayı bıraktık kabile devleti olmaya karar verdik galiba. Öyle olunca da kabile kuralları geçerli oluyor. Ondan önce de bir milyon hikaye vardı. Bundan sonra da olacak böyle giderse. Millet olmayı hatırlayacağız. Başka bir şey değil. Kabileler, tarikatler, cemaatler falan filan değil. Millet olmayı hatırlayacağız. Mustafa Kemal formulü koymuş. Çok basit. Neye direniyoruz anlamadım gitti. Lafın bittiği yerdeyiz. Koruyamadık abi. Bundan öncekileri de koruyamadık, onu da koruyamadık. Bu bizim suçumuz gerçekten bizim suçumuz."
Nejat İşler’in bu açıklamaları, toplumun yaşadığı derin üzüntüyü ve acıyı daha da görünür kıldı. Olayın ardından yaşananlar, toplumsal değerlerin ve sorumlulukların yeniden gözden geçirilmesi gerekliliğini ortaya koydu.