Türk sinemasının usta yönetmeni Zeki Demirkubuz, Türkiye'nin Oscar adaylığına layık görülen
Hayat filmiyle ilgili dikkat çeken bir açıklama yaptı. Demirkubuz, filmin Oscar şansı olmadığını ifade ederek, büyük ödül yarışında gerçekçi bir bakış açısı sundu.
Zeki Demirkubuz'un "Hayat"ı, Oscar Yolunda
Zeki Demirkubuz'un senaryosunu yazıp yönettiği "Hayat", 97. Akademi Ödülleri'nde Türkiye'nin
En İyi Uluslararası Film kategorisindeki adayı oldu. Filmin, önümüzdeki günlerde Oscar'ın ilk 5 adayı arasında yer alıp almayacağı netlik kazanacak.
Oscar Adaylığı Türk Sinemasının Dönüm Noktası Olabilir
Eğer "Hayat", ilk 5'e girerse, Türk sineması için büyük bir dönüm noktası yaşanacak. Bu durum, Türk filmlerinin Oscar yolundaki uzun süredir süregeldiği talihsizlikleri aşması anlamına gelecek ve "Hayat" ilk kez Oscar'ı kazanma şansı elde edecek.
Zeki Demirkubuz'un Umutsuz Beklentisi
Ancak Zeki Demirkubuz, bu konuda oldukça temkinli ve umutsuz. Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, filmin gösterimi sonrası bu hislerini dile getiren Demirkubuz, "Bizim için büyük ihtimalle iyi bir tecrübe olarak kalır. Devamını geleceğini sanmıyorum" diyerek, Avrupa ülkelerinin Oscar adaylığı sürecine bakış açısının oldukça farklı olduğunu belirtti.
Kopenhag Gösterimi ve Adaylık Süreci
"Hayat", Danimarka Film Enstitüsü'nün programına alındı ve Kopenhag'da gerçekleştirilen özel gösterime Zeki Demirkubuz da katıldı. Demirkubuz, Oscar adaylığı sürecinin ilk kez karşılaştığı bir deneyim olduğunu ifade ederek, sürecin oldukça karmaşık ve büyük düşünülmesi gereken bir iş olduğunu fark ettiğini söyledi.
"Hayat" İçin Amerika'da Özel Gösterimler
Oscar adaylığı süreci devam ederken, "Hayat" için Los Angeles ve New York'ta Akademi üyelerine özel gösterimler düzenlendi. Film, oyuncu kadrosuyla dikkat çekiyor; Miray Daner, Burak Dakak, Cem Davran ve Umut Kurt gibi isimler, filmde önemli roller üstleniyor.
Filmin Konusu: "Hicran" ve "Rıza'nın Zorlu Yüzleşmesi"
"Hayat", babasının zoruyla nişanlanmak zorunda kalan "Hicran"ın evden kaçmasının ardından gelişen olayları anlatıyor. Nişanlısını istemeyen "Rıza", bu durumu başlangıçta önemsemez, ancak daha sonra "Hicran" ile yüzleşmeye karar verir. İstanbul'a kadar uzanan büyük bir arayış, ikilinin hayatında derin izler bırakacaktır.
