Yargıtay'ın kredi borçlarıyla ilgili önemli bir kararı gündemi sarsmaya devam ediyor. Kararda, erken kredi ödemelerinde alınan istihbarat ücretlerine ilişkin çarpıcı bir hüküm yer alıyor. Bankaların erken ödeme durumlarında istihbarat ücreti talep etmesinin yasal dayanağı olmadığı belirtilen karar, milyonlarca kredi borcu olan vatandaş için önemli bir adım niteliğinde.
Sakarya'da yaşanan bir olay, bu kararın alınmasında önemli bir rol oynadı. Bir özel okulun vekili, erken kapanan üç ayrı kredi için banka tarafından tahsil edilen ücretlere itiraz etti. Sözleşme hükümlerinin genel işlem şartı niteliğinde olduğunu beyan eden davacı, istihbarat ve erken kapama ücreti adı altında alınan tutarların yasal olmadığını iddia etti. İlk derece mahkemesi davanın kısmen kabulüne karar verse de, tarafların istinaf başvuruları sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi, bu talebi reddetti.
Ancak, olay Yargıtay'a taşındığında, farklı bir tablo ortaya çıktı. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, kredi kullanımı sırasında alınmayan istihbarat ücretinin erken ödeme nedeniyle talep edilemeyeceğine hükmetti. Bu karar, özellikle kredi borçluları için umut verici nitelikte. Zira, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası'nın 2020 yılında getirdiği düzenleme ile istihbarat ücreti uygulamasına son verilmişti. Dolayısıyla, bankaların erken ödeme durumlarında istihbarat ücreti talep etmeleri yasal bir dayanağa sahip değil.
Kararda vurgulanan bir diğer nokta ise BSMV ücreti ile ilgili. İstihbarat ücretine uygulanarak tahsil edilen BSMV ücretinin de alınmaması gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle, istihbarat ücretine uygulanan BSMV'nin de geri ödenmesi gerektiği ifade ediliyor.
Kredi borçluları açısından bu karar, önemli bir hukuki dayanak oluşturuyor. Artık erken ödemelerde istihbarat ücreti talep edilmesi yasal bir zeminde değil. Bu durum, milyonlarca vatandaşın lehine bir gelişme olarak değerlendirilebilir.
